KADIN (Lar Gunü)
ANALİZ , Dünya Gündemi / 8 Mart 2023

Allah’ın yüce Adıyla.. Bismillah çekerek KADIN.. diyorum. Yoksa eğuzu çekerek başlamalıyım? çünkü Allah Rasulü sas اتقوا النساء Kadınlardan hazer kılın” buyuruyor. “Arkamdan siz erkeklere kadından daha zararlı bir fitne bırakmadım..” diye tenbih ediyor. Kuran’ı Kerim ise “kadınların hile ve tuzağı pek büyüktür” [12:28] buyurarak yine KADIN’A dikkat çeker. Olgun akıllı saygın bir erkeğin aklını başından alan en önemli varlık KADIN DIR  Anlaşıldı ki KADIN erkeğin yumuşak karnı. Dikkat etmek gerekir. KADIN ÖNCÜLER Pek ilginçtir ki Yüce Allah’ın iki önemli konuda bütün insanlığa sunduğu örnek KADIN’DIR: Kâfir olmak ve Mümin olmak konusunda ! [Tahrim:10,11]  Nuh’un karısı ve Lut’un karısı peygamber eşi olmalarına karşın kâfir olmuşlar gavur kalmanın örneği olmuşlar.. Aksine Firavun’un karısı ise küfrün ve isyanın ta ortasında iman ederek, adeta elinde ateş tutarak iman edeceklere örnek olmuştur.  Kadın Erkeğin eşit’i değil eşidir  imran eşi Allah’tan bir evlâd ister, hamile kalır ve daha o günden Mescid-i Aksa’ya, Allah yoluna adar. Ancak kız doğurur üzülür çünkü “erkek kız gibi değildir” erkek daha elverişlidir bazı işlerde.. O kız Meryem’dir. Kuran’da ismi verilerek “seni bütün kadınlardan üstün kıldım” denilen tek kadın Meryem’dir. Meryem bir KADIN  Erkeğe eşit olmadığı için KADIN Peygamber olamaz. Tek başına mahkemede şahitlik yapamaz yanında kendi gibi bir KADIN daha istenir. Namaz kainatın en…

İzmitli Rabbanî Efendi RA

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla Rabbani Demirhan Efendi.. Allah rahmet eylesin. Salihlerin anıldığı meclise rahmet nazil olur. Bu yazıyı bir vefa kadirşinaslık icabı kaleme alıyorum. Rabbani efendi hakkında nette hiç bir malumatın olmayışı beni yazmaya daha çok sevk etti.. الا ان اولياء الله لا خوف عليهم ولا هم يحزنون İzmit’te bulunduğum (2000-2001) yıllar içinde tanıdığım istifade ettiğim sevdiğim salih insanlardan biriydi Rabbanî Efendi. Allah makamını âli eylesin Cemali ba-kemâl’ini seyrettirsin. amin Şeyh Rabbanî Demirhan kimdir? 1928 Kocaeli doğumlu olan Şeyh Rabbanî efendi, Şeyh Şemsettin Efendi (sol alttaki) nin halifesi olan Şeyh Eyüp Sabri Kalyoncuoğlu’nun (sağ alttaki) izmit halifesi bir Nakşibendi şeyhi idi. Rabbani efendi Türkiye’de cihad gayeli siyasî hareketin öncüsü Merhum Necmettin Erbakan’ın ilk partisi Milli Nizam’ın ve akabinde Milli Selamet in kurucuları arasında bulunmuştur.  Şeyh deyince öyle bildiğiniz bütün siretleri unutun. Onun ne etrafında hizmet için dolanan adamları ne de arkasında el bağlayan muridleri vardı. o yalnız bir şeyh idi adeta. Gayet mütevazı işinde gücünde günlük hayatın bir parçası idi. Rabbanî Efendi Seka kağıt fabrikasında bir ömür çalışmış oradan emekli olmuş  Emekli olduktan sonra asıl rağbet ettiği sanata marangozluğa yönelmiş ahşap ustası bir marangoz idi aynı zamanda. Belki bu yüzden çevre halkı onun kıymetini takdir edememiş onu sıradan…

Medrese ihtisas Konuları ve Neo-Selefiler

Yüce Allah’ın ismiyle.. Salât ve selam nebiyyi zi şan Hz Muhammed’e ve âl ve Ashabına ya Rabb ilmi Terakki içinde ihtisas alanlarının seçimi adil ve stratejik olmalı. zamanın icapları ihtiyaçları çok iyi analiz edilip ona göre seçim yapmalı.. Elhamdülillah Medrese ilimlerimiz ilmi seviyemiz çok yükseldi. Bu iş ilk başladığında İzhar’ı Nur-ul İzah’ı okuyan hoca oluyordu.. Sonra Multeka, Kuduri okuyan hoca oldu Sonra Damat (Mecmaul Enhur) Lubab okuyanlar hoca sayıldı Sonra Üsul-ü fıkıh; Mir’at el-Usul okuyan, Hidaye okuyan mezunlar ancak hoca olabildi Şimdilerde ise o muazzam eserleri: Mir’at’ı, Hidaye’yi okutabilenler hoca/alim kabul ediliyor.. Elhamdülillah.. Bu arada medreselerde mollalar/ alimler farklı ilim sahalarına yöneldiler; ilimlerde ihtisas yaptılar ve nice ihtisas medreseleri açıldı. Ancak cemaatin liberal yapısı gereği her hoca hizmet/ilmi ilerleme alanını kendisi belirlemesi hasebiyle ekseriyetle Fıkıh alanına yönelme olmuş ve daha ziyade Fıkıh İhtisas Medreseleri açılmıştır Bu itibarla belki bu zamanda Fıkıh kadar önemli Siyasi Kelâm alanında da ihtisas Medreseleri açılmalı ve nice mutehassıs siyaset kelamcılarımız yetişerek bu tür Ebu Cahiller sürüsünün ifsad ve tahribatlarına karşı cevaplar, tiryaklar sunmalıdır. Hatta Siyasî Kelâm Medresesinin özel bir fakültesi sırf bu neo-selefi\vahabi grub üzerine yoğunlaşmalı ve özelde bu Ebu Hanzalanın lafları konuşmaları iddiaları tek tek incelenerek yediği bütün herzeleri, idlal ve iğvaları Ehli Sünnet ölçeğinde…

Namaz Kılması için..

Sual: Namaz kılmayan ve ancak bir endişe de duymayı kendini Allah’ın affı mağfireti ile kandıran kişiye ne söylersiniz? Cevap Allah’ın yüce Adıyla.. Bu gibi arkadaşlarımız umut patlaması yaşıyorlar. Bu duygu şeytandandır. Şeytanın sağdan yanaşmasıdır.  Yüce Allah bunlar için “Şeytan sizi Allah ile aldatmasın” buyurur. Fâtır: 6 Bu açıdan şeytandan gelen aşırı güven ve emniyet hissi kişiye fayda vermez.  çünkü  “Bir kulun kalbinde korku ve umut birlikte bulunursa Allah bu kişiyi korktuğundan emin kılar, umduğuna nail eder. [Tirmizi] Ancak bunlardan birisi kalpte bulunmazsa diğeri tek başına fayda etmiyor.. tek kanatlı kuş gibi. Yalnızca korkan, hiç umut beslemeyenler korktuğu şey başına gelecek. Çünkü  “İbrahim dedi ki: “Rabbimin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser?” 16:56 Yalnız umut bağlayıp hiç korkmayanlar ise hayal kırıklığına uğrayacak. Çünkü  “Allah’ın tuzağından (kurtulacaklarına) emin mi oldular? Ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah’ın tuzağından emin olmaz.” Araf 99 Bu ayette hiç korkmayıp tam bir emniyet duygusu içinde hareket edenlerin ziyana uğrayacağı haber verilmiştir. Şu halde bu gibi arkadaşları dengelemek için bunların rahatını kaçıracak azap ve uyarı dolu ayetleri bunlara vaaz etmek lazım  “Müminler Cennetten cehennemliklerle görüşecekler ve onlara soracaklar “sizi cehennemin sakar çukuruna düşüren Ne oldu ?” onlar diyecekler: Çünkü biz namaz kılanlardan değildik..” Muddessir: 40-43 “Onlardan sonra, namazı zayi…

Geberdi Öldü Vefat etti arasındaki fark
Bilgi , Siyaset , Türkiye Gündemi / 12 Şubat 2023

Ölmeyen Allah’ın yüce Adıyla..  Birinin hayatı son bulduğunda bu iki tabirden hangisini kullanmalıyız? Öldü mü vefat mı etti?  Bu önemli mi bir konu mu ? Evet biz müslümanlar için önemli. Çünkü Hz Allah “Allah yolunda can feda edenler için “ölü” demeyin” [2:154] “Allah yolunda katledilenleri ölüler sanmayın. Onlar diridir Allah katında yiyip içiyorlar” [3:168] buyurarak kelimelerimizi yerli yerinde kullanmamızı ister. Artık cahilliği bırakıp neyi nerede söylemek gerektiğini bilmemiz lazımdır. Bir kişi Allah yolunda hayat sürdü ise demekki Allah yolunda can vermiştir, bunun için “vefat etti” deriz “ölü” dememek için. Eğer düşman tarafından katledildi ise bu apaçık şehittir buna şehit oldu deriz Böyle bir durumu yoksa yani Allah yolunda gitmiş biri değilse ona da “öldü” deriz. Maalesef görmekteyiz nice gafil Müslümanlar Allah dostları hakkında hatta peygamberler hakkında bile “öldü” tabirini kullanabiliyor ! Buna karşılık ehli dünya kendi içlerinden biri öldüğünde “öldü” demekten imtina ediyorlar bizim kelimelerimizi kullanarak “vefat etti” diyorlar veya “hayata gözlerini yumdu” gibi ifadeler kullanıyorlar. Halbuki adam/madam laiklik uğruna mücadele etmiş, ömrü sefahet içinde geçmiş ve ölmüş.. Bu bir ölüdür. Buna “öldü” diyeceksiniz, bunda tereddüt yok Bir ahiret insanı şu dünyacılar kadar bu konularda hassas olmazlarsa yazık onlara! ve Kuran’ı Kerim apaçık yasaklamış “ölü demeyin” demiş iken..! Nerede Allah’a…

Kabe’de Tavaf ve Karma Eğitim

Allah’ın yüce Adıyla.. Kadın erkek karışık yaşamak, arada bir engel bir perde olmamak nefsi emmarenin öteden beri arzusudur. Ancak ne var ki bunun yeri cennettir. Şeriat buna dünyada musade etmez. Şeriat kadınları ayrı erkekleri ayrı ortamda tutar. Şeriatın bu kuralını delmek ve karışık eğitime bahane bulmak için şeytan akıl verir ; “Kabede bile erkek kadın karışık tavaf ediyor, bu zamanda eğitimde haremlik selamlık sevdası da neyin nesi’ deyin” demiş. Allah bu şeytanlığı Kuran’da reddeder : “Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar” (Nur:30) “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar.” (Nur:31 Yani Kabe’de bile olsak yabancı kadınlara karşı gözler neredeyse yumuk olmalı. Okulda, sınıfta kapalı gözlerle ders olmayacağına göre demekki kız-erkek karışık eğitime İslam’da fetva çıkmaz, günahtır, haramdır. Konunun şeytanla alakası şu ayeti kerimede açıklandı: “Üzerine Allah adı anılmayanlardan yemeyin. (Allah’ın adıyla başlamayan kitapları da okumayın) Çünkü bu şekilde davranış fasıklıktır. Bir de şeytanlar kendi dostlarına sizinle mücadele etmeleri için mutlaka fısıldarlar. Onlara boyun eğerseniz şüphesiz siz de Allah’a ortak koşmuş olursunuz.” Enam:121. Allah her daim doğru söyler. Allah’ın bir yasağını (kızları dikizlemek) yine Allah’ın bir emri (Kabeyi tavaf etmek) ile delmeye çalışmak ancak şeytanın aklına gelebilirdi. Konuyla alakalı ilmi/aklî cevabımız : >> İslâm’da aslolan kadın ile erkeğin ayrı…

Mustafa Bilici Hocaefendi kimdir?

Ölmeyen Diri olan Allah’ın adıyla.. 1932 Of’a bağlı Onur köyünde dünyaya gelen Mustafa Bilici Hocaefendi çocukluk yıllarında Kuran’ı ezberleyerek hafızlığını yaptı. Mehmet Aşıkkutlu Hocaefendiden kıraat dersleri aldı. Akabinde Arapça İslami ilimler tahsili yapmak üzere Mahmud Efendi hazretlerine talebe olan Mustafa efendi 15 yaşından beri onunla beraberdir. Ondan manen ve cismen hiç ayrılmamış, Hazretle birlikte İstanbul’a gelerek Mevlânâ Ali Haydar Efendi Hazretleri’nin sohbetlerine yetişmiş, bir asırlık çınar. Mahmud Efendi Hazretleri’nin ilk okutup icazet verdiği talebelerindendir. Efendi hazretleri şeyh olduğunda ise onun ilk müridlerinden ve sadık ihvanından olmuştur. Mustafa efendi İsmailağa büyük heyetinin de önde gelen âzalarınden, Allah’ın bir salih kulu. Gogoşum” lakaplı Mustafa Bilici Hoca efendi, okul imtihanlarını dışarıdan vererek İsmailağa camiine 100 metre mesafede bulunan Kovacı Dede camiine imam olmuştur. Harap halde bulunan bu garip camide kendisi bizzat çalışarak tamirinde bulunmuş ve yarım asır Allah’ın dinine hizmet ettikten sonra yaş haddinden zorunlu emekliye ayrılmıştır. Tekauddan sonraki baki ömrünü Şeriat ve Tarikatın hizmetine adamıştır. Hz Ömer mizaçlı bir o kadar da sevecen ve babacan olan Mustafa efendi hocamız cemaat tarafından çokça sevilen ve sayılan bir muhterem zat idi.  Mustafa Bilici Hocamız Anlatıyor: “Efendi Hazretleriyle, ilk önce Sûre-i Bakara’nın “tashih-i huruf”unu sonuna kadar yaptım. Ondan önce de -köyünde imam idi- ben de…

Mikroskoba Giren Kişiler

Fesbuk twittiıe yokken meşhur olan sosyal mecralar forumlardı.. Antoloji adlı forumda bazı başlıklar altına yazdığım ilimleri burada topladım Zekeriya beyaz kimdir ? 31.07.2008Kendisiyle eğlenilme alaya alınma kabilinden yapılan muameleleri bile iltifat sayabilecek kadar seviye ve kişilik yoksunu bir zavallı. ‘..İnsanlar cahil önderler edinecekler, bunlara fetva sorulacak ve bilgisizce cevap verecekler, bunlar hem sapacak ve saptıracaklar..’ Buhari hadisinde geleceği haber verilen ehli fesattan biri.. HAKİKAT DERGİSİ nedir ? 28.07.2008“zararı faydasından çok olan bir dergi.”“Ehli sünneti anlamamış, okumamış, ilim tahsili etmemiş adamların toplanıp bir heves çıkardıkları dergi.”“Başından sonuna kadar okumaya tahammül edemediğim hatalar yığını..”“Kendilerinden başka hakiki müslüman olmadığını zanneden saplantılı, hasta kişilerin geçim organı. Çocukken düşündüğümüz komik şeyler 28.07.2008ilkokulda Fransada laik bir okuldaydım (dinle ilgisiz)öğretmenler insanların maymundan deforma uğrayarak meydana geldiğini anlatırlardıevde babamdan duyduğum ve inandığım ise insanların atası Adem peygamberve onuda Allah topraktan yarattığı idişimdi bu çelişkili iki bilgiyi çocuk kafasıyla harmanlamaya çalışıyordumsonunda buldum: biz müslümanlar adem peygamberin nesliyizbu gavurlarda maymunların devamı 🙂  mustafa kemal atatürk 20.07.2008Ergenekon’un savunuculuğuna soyunan ve kendisini ‘sıkı bir Atatürkçü’ ilan eden Yalçın Küçük, kitabında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunu ‘sevgisiz ve acımasız’ diye nitelendiriyor. Küçük, kitabında Atatürk’ü kompleksli ilan ediyor ve şu cümlelere yer veriyor: ‘Eğer bir kimse Mustafa Kemal’i ‘sevecen’ gösterirse bir başkasının filmini yapmış olur. Mustafa…

Islami Cihad Kan Kaybediyor
Genel / 21 Mayıs 2017

Allahın Yüce Adıyla “Ya Rabbi Kurani düzen ihsan eyle.. Kurani düzen ihsan eyle.. Kurani düzen ihsan eyle..” amin amin amin. Muttekilerin imamı şeyhimiz Mahmud efendi 1996 yılında Çavuşbaşı külliye inşaatındaki vaazında on binler önünde Şeriat için böyle dua ediyor ve hınca hınç dolu cami amin sesleriyle inliyordu. Video kaydı mevcut.. 80 ve 90 yıllar.. İktidar koltuğunda nispeten vatanperver Özalın olduğu dönem.. Ancak belediyeler genelde CHP’li fasık kişilerce işgal edilmiş, insanlar bir çok açılardan mahrumiyet içinde.. Ne halka ne de hakka hizmet yok, Türkiyenin kalbi İstanbulda çöpten mahalleler oluşmuş, yolsuzluk, susuzluk en büyük sorun.. Buna karşılık o dönemde azınlık olan islami cephede tam bir tayakkuz ciddiyet ve canlılık var. Şeyh efendinin gerek cemaati üzerinde gerek milli görüş siyaseti üzerinde etki ve tesirinin zirvede olduğu o dönemde her bir neferin kalbinde yatan aslan tam olarak Bir Islam Devleti. Kapıya mensup her mürid bu niyet ve hedef ile yaşıyor. Öyle ki “durun bir süre askere gitmeyin Şeriat gelecek..” Yani o zaman gideriz diyenleri ben duydum. Milli Görüş cephesinde durum farklı değil. Partiyle gönül vermiş her nefer İslam Devleti için çalışıyor. “Eğer çalışırsak yakında bu olacak” inanıyor. Erbakan hocanın projesi olan Adil Düzen aslında Mahmud Efendi hazretlerinin Kurani Düzen dediği şeyin aynısı. İkisi de resmen…