Neden Ak Parti’ye Oy Veriyoruz
ANALİZ , Genel , Siyaset , Türkiye Gündemi / 28 Nisan 2023

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla  Selamünaleyküm hocam  Bir yakınım soruyor “20 senedir Ak parti başta ama şeriat kanunlarından hiç birini getirmiyor faiz, alkol vb konularda iyileşme yapmadı ! Hala buna oy vermemiz doğru mu?” diyor? Cevap  ve Aleykümselam kardeşim bu soruyu soranın Türkiye’den ve dünyadan haberi yok! laik demokratik rejimden haberi yok! Devrim kanunlarından haberi yok! Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen anayasa maddelerinden haberi yok! Amerika’nın İngiltere’nin gizli Lozan maddeleri ile Türkiye’yi nasıl kıskaca aldığından haberi yok..! Kısa cevap 2023 seçimlerinde tabii ki Recep Tayyip Erdoğan’a oy vereceğiz. Onu tekrar seçeceğiz. Bu şartlarda Ona oy vermemiz farzdır.  En gerçek cevap ise: Türkiye milleti faizin kalkmasını istiyor mu ? Şeriatın gelmesini istiyor mu ki bir parti bunu getirebilsin ? Anket yapmışlar “şeriat ister misiniz” sorusuna sadece 100 kişiden 7 kişi evet demiş..!  İnna lillahi ve ileyhi raciun.  işte bu yüzden şeriat henüz gelemez, faizi de kaldıramazlar, içkiyi de. Bu işler öyle kolay değil. O soruyu soran da dahil bütün hocalar çok çalışırsa, ekseri Müslümanlar isterse ancak o zaman Allah bize parlak ve nurlu Şeriatı tekrar verir. Yoksa demokratik sistem içerisinde, başımızda laiklik putu varken.. Bu kadarına bile bin şükür Ayrıca.. O kişiye bu soruyu sorduran yine Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin bugüne…

Medrese ihtisas Konuları ve Neo-Selefiler

Yüce Allah’ın ismiyle.. Salât ve selam nebiyyi zi şan Hz Muhammed’e ve âl ve Ashabına ya Rabb ilmi Terakki içinde ihtisas alanlarının seçimi adil ve stratejik olmalı. zamanın icapları ihtiyaçları çok iyi analiz edilip ona göre seçim yapmalı.. Elhamdülillah Medrese ilimlerimiz ilmi seviyemiz çok yükseldi. Bu iş ilk başladığında İzhar’ı Nur-ul İzah’ı okuyan hoca oluyordu.. Sonra Multeka, Kuduri okuyan hoca oldu Sonra Damat (Mecmaul Enhur) Lubab okuyanlar hoca sayıldı Sonra Üsul-ü fıkıh; Mir’at el-Usul okuyan, Hidaye okuyan mezunlar ancak hoca olabildi Şimdilerde ise o muazzam eserleri: Mir’at’ı, Hidaye’yi okutabilenler hoca/alim kabul ediliyor.. Elhamdülillah.. Bu arada medreselerde mollalar/ alimler farklı ilim sahalarına yöneldiler; ilimlerde ihtisas yaptılar ve nice ihtisas medreseleri açıldı. Ancak cemaatin liberal yapısı gereği her hoca hizmet/ilmi ilerleme alanını kendisi belirlemesi hasebiyle ekseriyetle Fıkıh alanına yönelme olmuş ve daha ziyade Fıkıh İhtisas Medreseleri açılmıştır Bu itibarla belki bu zamanda Fıkıh kadar önemli Siyasi Kelâm alanında da ihtisas Medreseleri açılmalı ve nice mutehassıs siyaset kelamcılarımız yetişerek bu tür Ebu Cahiller sürüsünün ifsad ve tahribatlarına karşı cevaplar, tiryaklar sunmalıdır. Hatta Siyasî Kelâm Medresesinin özel bir fakültesi sırf bu neo-selefi\vahabi grub üzerine yoğunlaşmalı ve özelde bu Ebu Hanzalanın lafları konuşmaları iddiaları tek tek incelenerek yediği bütün herzeleri, idlal ve iğvaları Ehli Sünnet ölçeğinde…

İran Şiyası ile Suud Vahabi Elele
ANALİZ , Bidat ehlini redd , Dünya Gündemi / 14 Ağustos 2022

Allah’ın El-Mudill ismiyle..  iran şiyalığı ile suudi vahabiliği arasında güçlü bir bağ var, her ikisi de Ehli Sünnet’e muhalif ve mücadele icindeler. Bu iki fırkanın İslam dünyası içindeki konumunu tespit etmek için aralarında bulunan bu ortak noktaya bakmak yeterli. Çünkü kategorize, benzerlikler ve ortak noktalar üzerinden yapılır. Vahabilik ve iran şiyalığı arasında en bariz ortak nokta: her ikisinin de mücadele alanı olarak müslüman camiayı seçmiş olmasıdır. Hak tarikat ve cemaatler, nötr, seküler, dinden hafersiz gafil kesimden insan devşirmeye, yani İslam’a adam kazanmaya çalışırken.. ..bir vahabi/sefeli ise tıpkı bir iran şii’i gibi cami cemaatine yönelir, hedef kitlesi müslümandır. koparabiliği dost, aldatmadığı müslüman ise düşman’dır ! Yani yaptıkları şey tam anlamıyla “fitne” Müslümanların cemaatini bölmek, milleti birbirine düşürmek ! Sadece bu sıfatları, bu iki güruhun “batıl” yolda olduğunu göstermeye yeter. O yüzden İslam’ın en büyük düşmanı Batı bu iki guruhtan nefret etmekle beraber varlıklarını ve çalışmalarını korurlar, önlerini açarlar. Çünkü batı bu iki fırkanın İslam ümmetini parçalayıp birliği yok edecek potansiyelde olduğunu bilir.  O yüzden Ehli sünnete dayalı bir devlet rejimine asla müsade etmeyen Seytan ordusu (batı) İran şia rejimine ve Suud vahabi rejimine ses etmez. Ve bu iki güruh (vahabi-şii) bütün dünyada yayılmacı bir politikayla dini faaliyet yürütür, her devlette mescitler…