Uykuda kınalanmak, uyurken kınalanmak, Uyanınca elde kına lekesi görmek, elde kına lekesi ile uyanmak…

Kısaca: Elde veya ayakta kınaya benzer bir lekeyle uyanmak zararsızdır. Nedeni kesin belli olmamakla beraber asla korkacak panik yapacak şey değil. Hiç bir müdahele yapmaksızın bir iki gün içinde geçer. Hayır ve şer elinde olan Allah’a yönelmeli, ona ibadette kusur etmemeli.. Korku varsa, yatarken dualarla yatmalı ve Ayet el- Kürsi’yi okunmalıdır. Ayet el-Kürsi’nin bir çok derde deva olduğu kaynaklarımızda yazılıdır ve bizzat tecrübe etmişizdir

Açıklama:

Elde kına lekesiyle uyanmak.. son zamanlarda bir çok kimsenin başına gelen esrarengiz olaylardan biridir. Genel kanaat bunu cinlerin yaptığı(?) yönünde. Gözle görünmeyen bu varlıklara karşı duyulan korku ve merak haliyle insanları hocalara sormaya sev ediyor. Kına benzeri bu lekeler sabahleyin bazen bir kişinin elinde görülürken bazen de aynı odada, aynı evde bir kaç kişinin elinde/ayağında birden görülebiliyor. İşi esrarengiz yapan işte bu toplu kınalanmalar. Ben de çevremde bunu yaşayan kişileri bizzat gördüm. Soluk kına lekesi gibi ancak kına kokusu yok. Yaş fark etmiyor, küçük bir sabîde de olabiliyor yetişkin birinde de.. Hasta hamile kişilerde de olabiliyor, sağlıklı insanlarda da.. Ve en acaip tarafı, daima gece uyurken olması, ve sabah uyanınca fark edilmesi !

Bu kına lekesi hakikatte nedir ? Kim yapıyor ? Cin mi ? Melek mi ? Ruh mu ? Vücut mu ? Hocaların bu konuya verdiği farklı açıklamalar 5 türlü: 

1) Nihat Hatipoğlu: Bu konuda kesin konuşmak mümkün değil. Şunu diyebiliriz: Sabah uyanınca elde kına lekesi görmek Allah’ın varlığının delillerindendir. Ruh uyurken vücuttan ayrılır ve farklı alemlerde gezer oralardan bu lekeleri alır. Bu durumda kişi sevinmelidir. Bazılarının “Cinler o kişiyi düğüne götürüp kına sürüyorlarmış” şeklindeki açıklamasını doğru bulmuyorum.

2) Kerem Önder: kişi eline kına gördüğü sabah kalbine baksın: Allah’a yakınlaşma isteği ibadet arzusu arttı mı yoksa azaldı mı Arttıysa demekki bunu melekler yapmış, yok Allah’a itiraz ve isyan duyguları geliştiyse cinler yapmıştır, şeytanî bir durum !

3) İsveçli bili madamı: Yaşamın ilerleyen dönemlerinde gelişen koşullar, yanlış beslenme, genetik yapı, kirli hava gibi ciltte lekelerin oluşumunda etkili olan faktörlerdir. Cildimize rengini pigment melanin denilen bir madde verir. Melanin üretildikten sonra, etrafındaki diğer cilt hücrelerine yayılır ve cildimize eşit bir renk görünümü verir. Bazen melanosit hücreleri, gruplar halinde veya kümeler oluşturarak, benler, çiller, yaşlılık lekeleri ve diğer cilt renklenmelerini oluşturabilirler. Çoğu insanda melanin dengeli olarak verilen bir şeydir, ancak, bazı durumlarda, ciltte çok fazla, çok az veya hiç melanin mevcut olmayabilir. Deri renk değişimleri, anormal kan damarları, mantarlar ve cilt anatomimizin diğer yönlerinden de oluşabilir. Cinle alakası yok !

4) Salih Memişoğlu: Süfli cinler yapıyor, zararı yoktur. Zamanla geçer

5) Mehmet Erdoğan: “Bu konuyu Veli efendi hocamıza sordum “cinlerle hiçbir alakası yoktur, kan ile alakalı bir durum. Doktora gitsinler veyahut da hacamat yaptırsınlar” demişlerdir.

Değerlendirme:

1) Nihat hocanın “bu konuda kesin bir şey söylemek zor” demesi çok yerindedir. Allahın varlık delili olmasına gelince.. evet her şey her olay ALlahın varlığının kudretine delalet eder. Ruhun gezintisi sırasında eline ayağına bulaşan leke” tanımlaması ise mesnetsiz ve hatalı. Ruh gezinir evet ancak bedeni yanında götürmez. öyle bir bulaşma olsa neden hep turuncu rengi? diye de sorarlar.. 

2) Kerem Önderin dediği; Uyandığında eğer Allah’a ibadete meylin arttıysa bunu melekler yapmıştır” açıklaması bütünüyle kişisel (indi) ve ilmi verilere dayanmayan bir açıklama. aslında zekice bir yorum. İnsanların hoşuna giden bir atış. Meleklerin kınayla gece dolaştıklarına dair bir dini veri Kitap ve Sünnette mevcut değil. Ve melekler sadece ALlahın emrini yerine getirirler. Melekler hakkında böyle atarak konuşmanın ucu Mevla tealaya dokunur tehlikeli bir yoldur. “Şeytanlar yapmıştır” yorumu da asılsız ve delile muhtaç bir yorumdur.

3) Sözde bilimsel açıklama da tutarsızdır. Çünkü bu anlatılan şeyler oluyor da neticesinde elde ayakta leke oluşuyorsa neden bu hep uyurken olmakta ? veya neden beyaz kansız leke hiç olmuyor da hep turuncu solmuş kan lekesi şeklinde olmakta diye sorarlar bu acemi bilim adamına ? üçüncü tutarsızlık neden bu lekeler hep elde ve avuç içinde ? Melanin dengesizliği sadece avuç içine mi tesir ediyor neden yüzde kolda boyunda vs olmuyor ? demek ki bilimsel açıklama değil bilim kılıflı bir sallama.. Metafizik olayları örtbas etme isteğinden kaynaklı aceleyle söylenmiş ve içine bazı anatomik terimler serpiştirilmiş bir atış..

4) Salih Memişoğlu’nun (rahmetlik) “cinler yapıyor” sözü de mesnetsizdir “Zararı yok geçer” sözünde ise haklıdır. Zararını çeken kimse duyulmadı ve herhangi bir müdahaleye gerek kalmadan geçtiği onlarca tecrübeyle sabittir.

5) Veli Efendinin “Cinlerle ilgisi yok” sözü hakikate en yakın bir ifadedir lakin burada da Hocaefendi “kimin yaptığını” veya nasıl oluştuğunu belirtmemiş ve konu askıda kalmıştır. 

Elde/ayakta kına lekesini Cinler yapmış olsa..

Cin/şeytan besmeleyle yatıp kalkan insanlara tesir edemezler. ve tesir ediş biçimleri de böyle milletin elini boyamak şeklinde değil. hem bu dışarıdan bir boya/kına olsa yatakta yastıkta orada burada eseri olsa gerekir. hem düzgün bir şekli olması gerekir. lekeler çok biçimsiz dışarıdan yapılmış gibi değil. kına olsa kokusu olması gerekir ki koku aldığını söyleyen bir kişi hariç kimse çıkmadı. o bir kişi de vehme kapılmış olabilir. kokusu olsa herkes alırdı. 

Şu halde nedir ne değildir, bilinmiyor. Allahın acaib işlerinden bir iştir.

O yüzden Hatipoğlu Allahın varığına delildir demektedir. Evet Allahla doğrudan ilgisi var. Çünkü Allah izin vermeden bir yaprak dünyada kıpırdamaz bir damla yere düşmez. Sabah kalkınca bu hadisenin şerrinden Allaha sığınmalı varsa bir hayrı Allahtan o hayrı talep etmeli. 

Nitekim bir iki gün içinde Allahın izniyle dışarıdan bir müdahele olmadan geçmektedir.

İsa Erdoğan
İslami İlimler Araştırma ve Öğretim Görevlisi
Eylül 2021, İstanbul