Acz’e Düşme ve Metal Yorgunluğu

20 Mart 2024

Metal Yorgunluğu Ya da Acz

Allah’ın yüce Adıyla 

Acz bir hastalık bir sendrom gibidir. ahir zaman insanının kısacık ömrünü hepten kısaltan bir hastalık. çoğunlukla işi yarı yolda bıraktıran, hedefe giden yolda seni durduran, yokuşu tırmanıp düzlüğe çıkmadan pes ettiren bir maraz. Özel kişilerle tüzel ve tümel kişiler burada aynılar, hastalığa yakalanma riski taşırlar. Allah Rasulü aleyhisselam Acz’den bahsederken tarihin ilk çağlarına gider “Tevrat ehli Tevrat ile amel ettiler sonra acz’e düştüler. İncil ehli incille amel ettiler sonra acz’e düştüler..ilh” Hangi topluluk acz’e yakalansa sanki Allah bayrağı ilinden alıyor bir sonrakine veriyor

Dava cemiyetlerinde şöyle şikayetler duyarız “bir hoca bir camiye bir beldeye hizmete gider, çalışır koşturur ilk zaman her şey çok güzeldir tüm himmetini verir sonra bir durgunluk başlar o eski çabalar o etkili faaliyetler duraksar ve iş rutine bağlanır..” burada adı konulmamış problemin ismi yine acz.

Acz yani çalışma azmini enerjisini kaybetme. Bugünlerde motivasyon dedikleri şeyi yitirme

Bu yazıda acz halinin varlığı, bunun tespiti sebepleri ve çaresi işlenmektedir

Dini hassasiyetleri olan bir yazar akademik camia hakkında bir tespit yapıyordu “Ben doktorları doçentleri yardımcı doçentleri.çok severim onları devamlı çalışırken görürsünüz ilimlerini devamlı artırma gayreti içindedirler.. sürekli bir tez hazırlama, bir buluş üzerinde çalışma içinde onları görürsünüz.. Ancak ne zaman ki Profesör olurlar her şey durur sanki nirvana’ya ulaşmış gibidirler! ilme olan o eski çaba eski gayret gitmiş bir durağanlık atıllık gelmiştir. unlarını elemişler eleklerini asmışlar adeta” Bu sözlerinde yazar profesörlerin içine düştüğü ACZ hastalığından şikayetlenir de sadece adını söyleyemez

Acz marazı görülen o ki daha ziyade uhrevi/manevî kar ve konularda olmaktadır. Nice hafızlar var sular seller gibi Kur’an’a çalışırlar.. ne zaman ki müftülük imtihanından geçerler hafızlik belgeysini alırlar daha Kur’an’ın yüzüne bakmazlar.. Tam bir acziyet ! Öğrenci üniversiteyi kazandıysa bir işe de girdiyse artık kitabla bilgiyle alakasını kesmişse ve işte erken yaşta acz’e düşmüştür. Şeyhinden aldığı virde ilk zamanlar muntazam sarılan sabah akşam o dert ve fikirle virdini tamamlama gayretinde olan mürid sonra işi gevşettiyse acz’e düşmüştür. Tasavvuf literatüründe bu hastalığın bir adı da “istiğna” dır.

Mevlana İmam Mahmud efendi ks bir eserinde der “Ehlullahın en ziyade korktuğu şey istiğna halidir” İstiğna artık gerek görmeme, ihtiyacı kalmama durumu. Buna yetinmişlik ve tokluk da denir. Maalesef dünyalık konusunda gösterilmeyen o yetinmişlik, uhrevi manevi işlerde, ameli salih noktasında kendini gösterir ki şeytanın uzun çabaları sonucunda bir nevi zaferi başarısı sayılabilir. Şeytan kaleyi içeriden kuşatmış senin çalışma azmini gayretini söndürerek seni etkisiz hale getirmiştir. İstanbulun manevi Fatih’i Ebu Eyyub el Ensari RAh tam bu duruma düşüyorduk ki Ayetler nazil oldu der ve Atına binerek 90 yaşında İstanbul’u fethe gelir..

bundan birkaç sene önceydi siyasi mücadelede Müslümanların komutanı Recep Tayyip Erdoğan ordusundaki bir takım gevşeklikleri fark etmiş ve bunu metal yorgunluğu olarak isimlendirmişti. Biz de ta o günden bu metal yorgunluğunu aşmanın çaresi nedir acizane karalamış kendi kendimize çözümler sunmuştuk. reisin metal yorgunluğu dediği şey işte o acz ve acziyetin ta kendisidir. bütün motivasyonu belli bir riyaseti veya dünyalığı elde etmek olan kişilerin senin davana katkıları kurguladıkları hedefe ulaşıncaya kadardır. ondan sonrası metal yorgunluğudur..

Topluluklar cemiyetler da insan gibidir bir himmet işe başlar başta iyi giderler niyet çok iyidir sonra yükselir sonra duraklar sonra acze düşer ve inhiraf ederler. işte Endülüs İslam devleti işte Osmanlı İslam imparatorluğu.. ve Türkiye’de nice cemaat dersane ve vakıflar. İnsanların zekat paralarıyla açılan tvlerin son durumu.. anadolu halkının tasarruflarıyla yola çıkan, kapitalist düzene karşı bir duruş, Anadolu halkının ayağa kalkması sloganıyla başlayan şirketlerin holdinge dönüşümü ve sonra tepetaklak olup inkıraza uğraması.. hepsi bu acz’e acziyete birer örnek. Küçükken ne kadar samimi faydalı olan özel ve tümel kişiliklerin büyüdükçe yoldan ayrılması maalesef insanın doğası

Kurana hizmet, ummeti Muhammed’e himmet şiarıyla yola koyulan cemaatlerin işin sonunda şer odaklara payende oluşu, sıfır noktasında sünnetten kıl kadar ayrılığın ileri merhalelerde fersah fersah uzaklığa götürüşü ve nihayet Kur’an’a Kur’an ilimlerine hizmet bayrağını elden düşürüp bir başka cemiyete kaptırışı.. Kimsenin garantisi yok.

Eğer siz dininizden, dine hizmette samimi niyetinizden dönerseniz Allah sizden başkasını istihdam eder ve onları sever ve kendini onlara sevdirir onlar kafirlere karşı izzetli müminlere karşı tevazulu olurlar, Allah yolunda mücadele ederler ve hiç bir kınayıcının kınamasından çekinmezler”

Muhammed isa er

Bu yazımız 19 kez okundu. Bugün: 0

Yorum Yapılmamış

Bir Yorum Yazın