Soru: Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem ahir zaman ümmeti için “onlar benim kardeşlerim” buyurmuş. Bu ahir ümmetin kıymeti derecesi sahabe yanında nasıldır. Yani tabiin gibi mi? tebe-i tabiin gibi mi ? Veya bu gibi hadisleri nasıl anlamalıyız ?
Bismillahirrahmanirrahim
Ehl-i Sünnet vel Cemaatin ittifakı ile hiç kimse Sahabî mertebesine erişemez. önce bunu böyle bir tespit edip kenara koyalım.
Bundan sonra..
Sahabe dışında kalan Müslümanların Peygamber Efendimiz tarafından türlü sözlerle methedildiği evet vakidir.
• Bir kabir ziyaretinde “Kardeşlerimi görmeyi çok arzuladım keşke onları görebilseydim” Biz senin kardeşlerin değil miyiz ? Bilakis sizler benim ashabımsınız”
• “Ümmetin fesada düştüğü bir vakitte sünnetime sarılanlara yüz şehid sevabı var”
• “Beni görüp de iman edenlerin müjde olsun. Beni görmeyip de iman edenlere müjdeler müjdeler olsun..”
• “Ümmetim yağmur gibidir evveli mi hayırlı ahıri mu hayırlı bilinmez” Mektubat
ve benzeri Hadis-i şeriflerde fesat vakti iman eden ve İslam’ı yaşayan müminlere nice faziletler vaat edilmiştir.
Bunlar külli faziletler olmayıp cüzî birer meziyettir, o kişiyi asla sahabeden tabiinden üstün yapmaz. Yani ehli sünnete göre bir mümin bir iki açıdan bir nebiden bile üstün olabilir lakin bu cihetler asla onun nübüvvet şerefine erişmez.
Mesela farz edelim ki filan âlim küfür diyarına gitsin ve bin kişinin müslüman olmasını sağlasın.. Bu tarihte sadece on kişinin imamına vesile olmuş bir nebiden daha üstünlüklü görünebilir ancak böyle değil bu alim asla o nebiden üstün ve faziletli olmamıştır
Sahabeden sonra ümmetin en efdali Üveys el-Karani olduğu sabittir. Onun bile mertebesi en düşük sahabenin mertebesi kadar olmadığı tabiin imamlarından Abdullah ibni Mübarek tarafından ifade edilmiş İmam Rabbani gibi müctehit alimler tarafından tekrar edilmiştir.
Hem bu sayılanlar Sahabe-i Kiram’ın sadece sohbeti -Peygamberimiz zamanında onu görerek duyarak iman etmesi- üzerine..
Kaldı ki Ashab-ı kiramın şu mücerret faziletten fazla olarak amel-i salih cihetinden de nicesi muazzam faziletleri var:
_İmada öncüler olmak, bu uğurda çok çile çekmek
_Allah ve Rasulü için Hicret etmek
_Peygamberle beraber savaşlara katılmak cihad etmek
_Peygambere biat etmek
_Kur’an-ı Kerim’i öğrenip öğretmek, cihana tebliğ etmek
_İslamı yeryüzüne yaymak
_Kur’anda (en hayırlı ümmet oldunuz” gibi ayetlerde apaçık övülmek
_Allah onlardan razı oldu, onlar Allah’tan razı” müjdesine nail olmak..
_Nefislerinin hevasını terk edip ibadete koyulmak..
gibi yüzlerce faziletleri vardır Sahabenin
Ahir zamanda 100 şehit sevabı elde edebilmek Sünnet’e bütünüyle sarılmaya bağlıdır. Mahmud Efendi Hazretleri bunu açıklarken “Çünkü sünnete sarılanlar yüz kere ölür dirilirler” buyurmuştur.
Hasılı..
İslam’ı yaşamak ahir zamanda zordur elde ateş tutmaya benzer. Allah yolunda yapılan fedakarlıklar, çekilen zorluklar nispetinde kişiye fazilet vardır.
Doğrusu
Bu zaman abidinin âli şânı ** Gel uyma nefse, fevt etme bu ânı” Risale-i Kutsiyye
Mahmud Efendi Hazretlerinden de bu minvalde sözler duyduk, talebelere yaptığı bir sohbette: “Sahabe-i kiram gibisiniz, farkınız bir Rasulullah’ı görmediniz” buyurmuşlardır. Tabi bu gibi sözler teşbihtir ve teşbihte sadece bir iki hususa bakılarak benzetilme yapılmıştır. “Bütünüyle, aynen öylesisiniz!” demek değil
Mahmud Efendi Hazretlerinin bir vekilinden duyduğum şu zuhurat ile konuyu tamamlayalım
“Mahmud Efendi Hazretlerinin oğlu Abdullah Hoca ile emri bil maruf’a çıkmıştık. Sonradan Süleyman Efendi talebesi olduğunu öğrendiğimiz bir Müslümanın evinde misafir olduk gece saat 3 gibi geldi kapımızı yumrukladı “kalkın bir rüya gördüm” heyecanlanmış “rüyamda mahşer yeriydi bütün ümmet oradaydı en önde Rasulullah Efendimiz ve Ashabı ama Peygamberimizde nasıl bir nur var, nasıl bir nur var..! öyle bir nur ki göz bakmaya dayanamıyor. arkasındaki Sahabeleri de öylece nurlu. Sonra O nur arkaya doğru geldikçe azalıyor azalıyor en arkalarda tam sönmeye dururken birden aynı Rasulullah’ın nuru gibi parlıyor göz bakmaya dayanamıyor. Dedim kim bu ? yanındakiler kim? Dediler Bu Mahmud Efendi bunlar da onun ihvanı..
_Derhal bana tarikat dersi verin. Ben de Mahmud Efendi Hz’ne intisap etmek istiyorum..”
Bunlar rüya tabi.. yüzde yüz doğru diyemeyiz. Lakin rahmani olması durumunda Mahmud Efendi ve hakiki müridleri için bir muştudur. Zinhar o zat bu senaya sezadır, Şeriata dikkati, Sünnete temessükü, cihadı, takvası, cesareti, gayreti.. ilmi, irfanı, tecdidi medreseleri ile..
Son söz: “En hayırlı asır benim asrım, sonra onları takip edenler, sonra onları takip edenler.” yani Sahabe, Tabiin ve etba-i Tabiin.
Asır olarak külli faziletler böyle.
“Mukarrebun kullar öncekilerden bir kalabalık ve sonrakilerden bir azınlıktır” Vaqia Suresi
Bunlar dışında münferit olarak veya küçük cemaatler şeklinde bazı müminler bu öncülere fazilet bakımından yaklaşabilir. Ancak hiç bir surette Sahabeye erişemez.. Bu Şahı Nakşibendi de olsa, Abdulkadir Geylani de olsa..!
Bizlerin Allah’tan dileği ve duası Allah’ım bizi dostlarından ırak kılma, onların muhabbeti ittiba ve eseri üzerinde daim eyle. Amin
isa Erdoğan
Yorum Yapılmamış