Vatan Nöbeti

4 Mart 2024

Allah’ın yüce Adıyla

Vatan Nöbeti

“İki göze cehennem ateşi değmez seherde günahına ağlayan göz ve cephede düşmanı gözetleyen göz”

Cehennemden kurtulmak bu hadisi şerifte cihada bağlandı. Biri cihadı esğar, diğeri cihadı ekber. Biri nefs’e karşı yapılıyor diğeri düşmanla. Askerlik görevi o yüzden çok kıymetli. Şeyhimiz Mahmud Efendi Hz Hadis kitaplarından nöbet tutmanın faziletini okuyunca askere gitmeye can attım diyor hazret. ve Bandırma denize karşı kışın denizden esen rüzgar buz gibi olur.. soğuktan ellerimiz çatılardı. O soğukta nöbet tutmak istemeyen asker arkadaşlarına “sizin nöbetinizi de ben tutarım dilerseniz” diyecek kadar bir.. kelime bulamıyorum

Askerlik yapanlar bilir “nöbet askerin kabusudur. Nöbete yazılmayı kimse istemez. Nöbet tutmayanlara gıbtayla bakılır.. çömez askerler ise boyuna nöbete giderler. onlar da kıdemlenip nöbetsiz geçecek sabahların hayali ile sabrederler. Yani “sevaptır sebeb-i necattır” diyerek nöbete aşkla şevkle gideni askeri ben 18 aylık askerliğimde görmedim. Bilakis istirahat gününde kendisine nöbet kilitlenmiş askerlerin kahrettiğini küfrettiğini gördüm. Genel manzara böyle iken gece buz gibi esen tipiye karşı “isterseniz sizin nöbetinizi de ben tutayım” diyen asker normal sıradan bir insan olamaz arkadaş. Bu gibiler olsa olsa ya melek olur, ya Allah’ın hususi askeri..

Konumuza dönelim, vatan nöbeti anlaşıldı ki dünyada insanın yapabileceği en büyük amel. Her müminin mefkuresi hedefi gayesi vatanını muhafaza etmek olmalıdır. bunun için gerekirse canını vermek.. Şeyhimiz Mahmud Efendiye hangi bir talebe geldi “efendim askerlik vaktim geldi ne buyurursunuz” diye sual ettiyse o göz bebeği gibi koruduğu kolladığı talebelerine mutlaka “git” demiştir. “Askere git bizi bekle vatanı mukaddesatı bekle” demiştir. Bekle yani nöbet tut. Hâlbuki medrese eğitiminin ortasında bu gidişler bazen dönüşü olmayan, çoğunlukla da yara bere içinde dönülen gidişler oluyordu. O yüzden ben giderken bana da tembih etmişti okuduklarını unutma kitaplarını götür tekrar et buyurmuştu

Yani 18 ay boyunca vaazdan manevi ortamdan uzak kalmış, üstüne üstlük itikadı bozuk ameli gayri salih onlarca kişilerin arasında bazıları duruşunu bozuyor yolunu şaşırıyordu. altı aydır bir vakit namaz kıldığını görmediğimiz biriyle konuşunca sivilde cami imamı olduğunu söylemişti de şaşırmıştık. O yüzden Şeyhimiz talebelerine tembih eder “askerde hoca olduğunuzu gizlemeyin” Milletin seni din adamı bilmesi seni Biizinillah korur. Bu millet dinde gevşeklik yapsa da bir hocanın gevşekliğine razı olmaz. Hoca hocaaa diye uyarır. işte bu gözünü sevdiğim mahalle baskısı gevşek hacıyı zevzek hocayı yolda tutar. “sakal seni muhafaza edecek” dediği budur Hz Pîrin

Bu tembihi kulağına küpe etmiş bir talebe askere gider sırayla sorarlar sivilde ne iş yaparsın. Bizim molla “hocayım” der. Komutan coşkuyla hah işte buldum beş yıldır bir hoca gelsin diye bekliyorum” der ve onu yanına alır. Komutanın odasında komutana Kur’an öğrettim dinini imanını namazı öğrettim der. Kimliğini gizleyenler kayboldu. Olduğu gibi görünenler abad oldu. Bir hoca arkadaşımız anlattı askerliğe cübbem şalvarım sarığımla girdim. sırada beklerken yanımızdan bir askeri cip hızla geçti sonra ani fren yaparak yola iz yaptı sonra geri geri geldi ve yanımda durdu. Komutanın dikkatini çekmiştim bana hitaben sen nesin? kimsin ? diye şaşkınlıkla sordu. “Ben işte buyum komutanım.. Ne görüyorsanız o!”

Bizden kimseye zarar gelmez Bizim kimliğiniz her şeyimiz ortada. Sakalımı kesip bir pantolon ceket giymesini bilirdim. Siz asıl kendini gizleyenlerden korkun” dedim. Doğru söylüyorsun dedi ve gitti.

Askeriyede tek tip üniforma kamuflaj giyilmesini bunun zorunlu olmasını anlarım da.. Din hizmeti içinde pozisyon almış kimi amir memurların sakal cübbe sarığa karşı alerjik tavır sergilemelerini anlayamam. Hocalık imtihan mülakatında sırf “hoca” gibi göründüğü için adama kırık not veren bu kesimin Dine hizmet etmediği kesin de.. neye kime hizmet ederler.!? Bunlar hangi ihtilal, hangi darbeden kalmışlar..!

Sakallı bir müslüman şöyle anlattı “Bazen bir din düşmanı ile karşılaşırım mukaddesata hakaret eden.. ağzını burnunu kırmak isterim de kıyafetimden sebep sabrederim. kaportasına camına put işlenmiş bir otomobil görürüm, elime bıçak çivi alıp onu oradan kazımayı orayı deşmeyi içimden geçiririm de kıyafetimden ötürü kendimi tutarım..”

İşin burası İslami kıyafetin topluma sağladığı faydalardan diğer bir açı.

İslami kıyafetin Vatan Nöbeti manasına gelmesi bugün bunun terk ve ihmal edildiği yönüyle ifade ettiği sembolik anlamda saklı

dvm

isa Erdoğan

Bu yazımız 23 kez okundu. Bugün: 0

Yorum Yapılmamış

Bir Yorum Yazın